etmek is an auxiliary verb, which means “to do, to make, to perform. It is not used on its own as a verb. It is used with nouns or adjectives to form a verb.
Here you will find 25 Turkish verbs with etmek.
1) Telefon etmek
Bana telefon et!
- telefon etmek: to call
- Bana telefon et! Call me!
- Ona telefon ettim, ama cevap vermedi. I called her, but she didn’t answer.
Keep in mind
"t"is changed to "d" in all verbs containing "etmek" when the added suffix starts with a vowel:
"Telefon ediyorum."
2) Yardım etmek
Bana yardım et!
- yardım etmek: to help
- Bana yardım et! Help me!
- Bana yardım eder misin? Can you help me?
- Size yardım edebilir miyim? Can I help you?
3) Dans etmek
Benimle dans et!
- dans etmek: to dance
- Benimle dans et! Dance with me!
- Dans etmeyi seviyorum. I like dancing.
4) Ziyaret etmek
Beni ziyaret et!
- ziyaret etmek: to visit
- Beni ziyaret et! Visit me!
- Hafta sonu ailemi ziyaret edeceğim: I’ll visit my family at the weekend.
5) Devam etmek
Devam et!
- devam etmek: to continue
- Devam et! Continue!
- Derse devam edelim. Let’s continue the lesson.
- Türkçe öğrenmeye devam edeceğim. I will continue to learn Turkish.
6) Rahatsız etmek
Beni rahatsız etme!
- rahatsız etmek: to disturb
- Beni rahatsız etme! Don’t disturb me!
- Müzik sizi rahatsız ediyor mu? Does the music disturb you?
7) Şikayet etmek
Şikayet etme!
- şikayet etmek: to complain
- Şikayet etme! Don’t complain!
- Komşular gürültüden şikayet ediyor. The neighbours are complaining about the noise.
8) Tamir etmek
Bunu tamir et!
- tamir etmek: to repair
- Bunu tamir et! Repair this!
- Priz bozuk. Tamir edebilir misin? The socket is out of order. Can you repair it?
9) Tahmin etmek
Tahmin et!
- tahmin etmek: to guess
- Tahmin et, kaç yaşındayım. Guess how old I am.
10) Dikkat etmek
Dikkat et!
- dikkat etmek: to be careful
- Dikkat et! Düşeceksin! Be careful! You’re going to fall down!
- Kahveye dikkat et! Dökeceksin! Be careful with the glass of coffee! You’re going to spill it!
11) Merak etmek
Beni merak etme!
- merak etmek: 1) to be curious 2) to worry
- Beni merak etme! Don’t worry about me!
- Seni merak ettim! I was worried about you!
- Bu filmi çok merak ediyorum. I am curious about this movie.
12) Kavga etmek
Kavga etmeyin!
- kavga etmek: to fight
- Kavga etmeyin! Don’t fight!
- Seninle kavga etmek istemiyorum. I don’t want to fight with you.
13) İptal etmek
Dersi iptal edebilir miyiz?
- iptal etmek: to cancel
- Dersi iptal edebilir miyiz? Can we cancel the lesson?
- Korona yüzünden geziyi iptal ettik. We cancelled the trip because of corona.
14) Davet etmek
Onu davet et!
- davet etmek: to invite
- Onu davet et! Invite her!
- Seni düğüne davet ettiler mi? Did they invite you to the wedding?
15) Sohbet etmek
Sohbet edelim!
- sohbet etmek: to chat, talk
- Bize gel, sohbet edelim! Come to us, let’s chat!
- Arkadaşlarla çay içip sohbet ettik. My friends and I drank tea and chatted.
Related post 20 Most Essential Turkish Verbs Daily Routine
16)Tavsiye etmek
Ne tavsiye edersin?
- tavsiye etmek: to recommend, advise
- Ne tavsiye edersin? What do you recommend?
- Arkadaşım bana bu kitabı tavsiye etti. My friend recommended this book to me.
- Doktor spora başlamamı tavsiye etti. The doctor advised me to start doing sports.
17) Teşekkür etmek
Her şey için teşekkür ederim.
- teşekkür etmek: to thank
- Her şey için teşekkür ederim. Thank you for everything.
- Sana teşekkür etmek istiyorum. I want to thank you.
18) Park etmek
Park etmek yasaktır!
- park etmek: to park
- Park etmek yasaktır! Parking is prohibited!
- Arabayı nereye park edebilirim? Where can I park the car?
- Arabayı park edecek bir yer bulmam lazım. I need to find a place to park the car.
19) Tercih etmek
Çay mı kahve mi? Hangisini tercih edersin?
- tercih etmek: to prefer
- Çay mı kahve mi? Hangisini tercih edersin? Tea or coffee? Which one do you prefer?
- Çayı tercih ederim. I prefer tea.
20) Tekrar etmek
Tekrar et!
- tekrar etmek: to repeat
- Tekrar et! Repeat!
- Anlamadım, tekrar eder misin? Ama yavaş yavaş lütfen. I didn’t get it. Can you repeat it? But slowly please!
21) Acele etmek
Acele et!
- acele etmek: to hurry up
- Geç kalacağız. Acele et. We’ll be late. Hurry up!
- Acele etme! Zamanımız var. Don’t hurry! / Take your time! We have time.
22) Mutlu etmek
Kendini mutlu et!
- mutlu etmek: to make happy
- Kendini mutlu et! Make yourself happy!
- Mesajın beni çok mutlu etti. Your message made me so happy.
23) Not etmek
Bunu not et!
- not etmek: to write down, note
- Bunu not et! Write this down!
- Önemli bilgileri not ettim. I wrote the important information down.
24) Fark etmek
Fark etmez!
- fark etmek: 1) to notice 2) to make no difference
- Fark etmez! It makes no difference!
- Saçını kestirmişsin, yeni fark ettim. I’ve just noticed that you had a haircut.
25) Motive etmek
Kendini motive et!
- motive etmek: to motivate
- Kendini motive et! Motivate yourself!
- Öğrencileri motive etmek için ne yapıyorsun? What do you do to motivate the students?
